26 Şubat 1988 tarihinde Güney Kore'nin An San kentinde doğan genç oyuncu, voleybola nasıl başladığını şöyle anlatıyor: " İlkoku 4.sınıfta seçmeler yapılıyordu. Spor konusunda başarılı olabilecek çocukları spora yönlendiriyorlardı. Ben de bu sayede voleybola başladım. İlk günden itibaren profesyonel seviyede voleybol oynamaya karar vermiştim ve voleybol tam olarak hayatım oldu."
Kariyerindeki en büyük değişikliği ve en büyük sıçramayı Fenerbahçe Acıbadem'e gelerek yaşadığını söyleyen Yeon, uzundur zamandır Avrupa'da voleybol oynamak istediğini ve Fenerbahçe Acıbadem'den teklif gelince ikinci kez düşünmeden kabul ettiğini söylüyor.
Kariyerinde bundan sonraki hedefleri ile ilgili olarak ise Yeon, "Bu yıl iki büyük hedefim var. Biri Fenerbahçe Acıbadem ile Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu kazanabilmek, diğeri ise Güney Kore ile birlikte 2012 Londra Olimpiyatları'nda altın madalyaya ulaşmak. Bunların ikisini de başarabilmeyi umuyorum. Bu nedenle gerek milli takımda gerekse Fenerbahçe'de çok çalışmam gerekecek."
İlk kez Avrupa'da forma giyeceği düşünülürse bu durumun kendisini nasıl etkileyeceğini sorduğumuzda ise Yeon, "İlk kez Avrupa'da yaşayacağım ve burada voleybol oynayacağım. Bunun için biraz heyecanlı olmakla birlikte İstanbul'a çok çabuk alışabileceğimi sanıyorum. Umarım sakatlıklar yaşamadan takıma en üst noktada katkı sağlarım." diye konuştu.
Önümüzdeki yıl yaşamını sürdüreceği şehri ne kadar gezme şansı olduğunu sorduğumuzda Yeon, "İstanbul'un birçok tarihi yerini gezme şansım oldu. Aya Sofya, Sulhanahmet Camii gibi tarihi yerlere gittim. Ayrıca İstanbul'da tekne turu da çok güzeldi. İstanbul gerçekten büyüleyici bir şehir. Ayrıca Beyazıt'a ve İstanbul Üniversitesi'ne de gittim. Ama tam olarak yerleştiğimde fırsat buldukça İstanbul'u gezmeye devam edeceğim" diye konuştu.
Yeon, Türk yemekleri ile ilgili ise ilk başlarda kendi damak tadına uymayabileceği ile ilgili endişeleri olduğunu ancak endişelerin kısa sürede ortadan kalktığını söylüyor. Genç voleybolcu, "Kebap, köfte ve dondurma yedim. Üçüne de ayrı ayrı bayıldım. İlk zamankar korkuyordum ama şimdi de kilo almaktan korkmaya başladım. Ayrıca pirinç pilavına da bayıldım." diye konuştu.
Ailesinde büyük ablasınında voleybol oynadığını ancak annesi,babası ve diğer ablasının sporla alakası olmadığını söyleyen Yeon, ancak kendisi voleybol oynamaya başladığından beri ailesinin kendisi üzerinden desteklerini hiç çekmediklerini söyledi.
Fenerbahçe taraftarının karşısında oynamanın kendisi için ilginç bir deneyim olacağını söyleyen Yeon, "Fenerbahçe ile anlaşmadan önce haklarında çok da şey bilmiyordum ama geldikten sonra herkes bana taraftardan bahsetmeye başladı. Onların önünde oynamak inanıyorum ki çok keyifli olacak. Bir oyuncu için taraftar hep çok önemli olmuştur. Çünkü motivasyonun büyül çoğunluğunu onlar sağlar." dedi.
Boş zamanlarını bilgisayarda geçirdiğini söyleyen Yeon, internette kendi kişisel sitesiyle, alışverişle ve birçok şeyle ilgilendiğini, bunun onu dinlendirdiğini söyledi.
İstanbul'a temelli geldiiğnde ve takım arkadaşlarıyla tanıştığında adaptasyon sürecinin daha da hız kazanacağını söyleyen genç oyuncu, yeni sezona kadar İstanbul hakkında daha çok bilgi sahibi olmak istediğini söyleyerek sözlerini noktaladı.
Kaynak: Fenerbahçe Dergisi - Temmuz Sayısı
0 Yorum:
Yorum Gönder